Inglés | Turco | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | not to leave v. | bırakmamak | ||
I should also like to ask the Commission not to leave the Czech Republic and Slovakia out of its emergency aid plans. Ayrıca Komisyon'dan Çek Cumhuriyeti ve Slovakya'yı acil yardım planlarının dışında bırakmamasını rica ediyorum. More Sentences |
Inglés | Turco | |
---|---|---|
General | ||
General | not leave it to luck v. | işi şansa bırakmamak |
General | not to leave unpunished v. | yanına bırakmamak |
General | not to leave somebody in peace v. | yakasını bırakmamak |